"Eğitim Çalışanlarına Teşekkürlerimizi Sunuyorum"

  • 0
  • 0

Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen Rize Şube Başkanı Murat Köseoğlu, salgın koşullarına rağmen fedakarca görevlerini yerine getiren eğitim çalışanlarına teşekkürlerini sundu.

Köseoğlu, 2021-2022 Eğitim-Öğretim Yılının ilk döneminde ilişkin yazılı bir açıklamada bulundu.

Salgın döneminde yaşanan zorluklara değinen Köseoğlu, "Bu noktada fedakârca görevlerinin başında olan, salgın sürecinin getirdiği zor koşullara rağmen şevkle çalışan öğretmenlerimize ve tüm eğitim çalışanlarına teşekkürlerimizi sunuyoruz." dedi.

"Ara tatili Okullarımızdaki Eksiklikleri Tamamlamak Açısından Önemli Bir Fırsat Olarak Görüyoruz"
Köseoğlu, okullardaki eksikliklerin giderilmesi gerektiğini belirterek, "Birinci dönemde olduğu gibi ikinci dönemde de tam zamanlı eğitimin kesintisiz sürdürülmesi hususunu çok önemli buluyoruz. Salgının yayılımının hız kazandığı bu dönemde, ikinci yarı yıla hem öğrencilerimiz hem öğretmenlerimiz hem de tüm eğitim çalışanlarımızın sağlıkla başlaması ve yüz yüze eğitimin sürdürülmesi için alınan tüm tedbirlere toplumumuzun titizlikle riayet etmesini istiyoruz. İki haftalık ara tatili okullarımızdaki eksiklikleri tamamlamak açısından önemli bir fırsat olarak görüyoruz. Öncelikle sağlıkla ve huzurla okullarımızın ikinci yarı yıla hazır olması için; Ek bütçe tahsis edilmesi, tüm okulların eksiksiz olarak maske ve temizlik malzemeleri ihtiyacının karşılanması, yardımcı hizmetli personel eksiği bulunan okullara görevlendirme yapılması, sınıf mevcutlarının yüksek olduğu okullarda farklı alanların da kullanılarak ek derslik ilave edilmesi ya da öğrenci sayısı fazla olan okullara daha az öğrenci sayısına sahip ve imkanları elverişli olan okulların sınıflarının tahsis edilmesi önerilerimiz mutlaka dikkate alınmalıdır." diye konuştu.

"TBMM'ye Sunulan Teklifi Bu Haliyle Kabul Etmiyoruz"
Öğretmenlik Meslek Kanunu hakkında açıklamalarda bulunan Köseoğlu, şunları söyledi:

"Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi ile ilgili eleştirilerimizi, önerilerimizi her fırsatta dile getiriyoruz. TBMM’ye sunulan teklifi bu haliyle kabul etmiyoruz. Bu noktada kariyer basamaklarında sınav uygulamasının yanında yer almıyoruz. Kariyer basamakları belirlenirken, sınav şartı aranmaksızın 10 yılını dolduran her öğretmene uzman, 20 yılını dolduran her öğretmene başöğretmen unvanı verilmelidir. Ayrıca 3600 ek göstergenin çıkarılması için 15 Ocak 2023 tarihi çok geçtir. Bu konu kamu çalışanlarına yönelik yapılacak genel ek gösterge düzenlemesi ile değil, en kısa zamanda çıkarılmasını beklediğimiz Öğretmenlik Meslek Kanunu ile hayata geçirilmelidir. Teklifte yer alan Adaylık Değerlendirme Komisyonlarına yönelik eleştirilerimiz bulunmaktadır. Bu komisyonların mülakat komisyonları gibi haksız süreçlere zemin hazırlamasına tahammülümüz yoktur. Hatırlanacağı üzere mülakat komisyonlarında siyasi ve ideolojik saiklerle hareket eden, kul hakkı yiyen, yandaşı önceleyen uygulamalarla liyakat sistemi iğdiş edilmiştir. Dolayısıyla haksızlıklara yol açılmaması ve öğretmenler üzerinde mobbing aracı olarak kullanılmaması için komisyonlarda sendika temsilcilerine yer verilerek, en azından daha adaletli bir sistemin inşa edilmesi sağlanmalıdır."

"Mülakat Sisteminin Eğitimin Tüm Alanlarından Kaldırılması Gerekmektedir"
Köseoğlu, eğitim alanında mülakatın kaldırılması gerektiğini ifade ederek, "Yönetici atamalarında ve ilk atamalarda mülakatın kaldırılarak, sadece yazılı sınav puanına göre atamaların yapılması çok önemlidir. Ülkemiz ne çektiyse eğitimde liyakatsiz, ehliyetsiz insanların iş başına getirilmesinden, bilgi ve birikimden yoksun kişilerin eğitimimizi geriye götüren uygulamalarından çekmiştir. Bu noktada mülakat sisteminin eğitimin tüm alanlarından tamamen kaldırılması gerekmektedir. Ayrıca proje okullarına öğretmen ve yönetici atamaları da MEB Öğretmen ve Yönetici Atama Yönetmeliklerine bağlı olarak yapılmalıdır." dedi.

"Mazeret Tayin Hakkı Keyfi Bir Durum Değildir"
Mazeret tayin dönemlerinde sınırlı kontenjanlar tercihe açıldığı ve hizmet puanı üstünlüğüne göre yapıldığı için birçok meslektaşının nakil talebinin karşılanmadığını söyleyen Köseoğlu, "Ailelerinden ayrı yaşayan, çocuklarının kokusuna hasret kalan, aile birlikleri bozulan eğitimciler kanayan yaramızdır. Aynı il sınırları içinde olsa dahi aralarında yüzlerce kilometre bulunan ilçelerimizde görev yapan öğretmenlerimiz büyük sorun yaşamaktadır. Bu durumda eşler bir araya gelememekte, aile bütünlükleri tehlike altına girmektedir. Her zaman söylüyoruz: Mazeret tayin hakkı keyfi bir durum değildir. Anayasa’nın aile bütünlüğüne vurgu yapan 41. Maddesi ihlal edilmemelidir. Sendikamız bu konuda MEB’e yazı göndererek; mazerete bağlı yer değişikliği yapamayan öğretmenlerimize il/ilçe emrine atanma hakkı verilerek,  Anayasa ile güvence altına alınan sağlık ve aile bütünlüğü gibi temel hakların korunmasını ve mağduriyetlerin giderilmesini talep etmiştir. MEB’in bu hususa öncelik vermesi en büyük beklentimizdir." ifadelerini kullandı.

Haber :

Yorum Yap

Togg, üçüncü modeli T8X’in çalışmalarına başladı

Togg, üçüncü modeli T8X’in çalışmalarına başladı

  • 0
  • 0
Soyulan kuyumcudan alınan altınlar bulundu

Soyulan kuyumcudan alınan altınlar bulundu

  • 0
  • 0

Rize'de kurulan ilk spor kulübü?