Eski Kaleci Murat Yiğiter Rizespor dergisine açıklamalarda bulundu

Eski Kaleci Murat Yiğiter Rizespor dergisine açıklamalarda bulundu

  • 0
  • 0

Murat Yiğiter Rizespor dergisinde verdiği röportajda bunları dedi;


“Bugün bir şeylere sahip olmuşsam Rizespor sayesinde”

Futbola Fenerbahçe altyapısında başladı ve kariyerinin zirvesine Çaykur Rizespor’da çıktı. O futbolun ve futbolcunun çok daha samimi olduğu yıllarda Rizespor’un kalesinin bekçisiydi. Bingol’de doğru Vanspor’dan Rizespor’a 3 arkadaşıyla birlikte transfer oldu. Rizespor’da Süper Lig’e çıkma sevinci yaşadı. Halen daha Rize ile bağlarını koparmadı. Üstelik bu sezon oğlu Rizespor’un kalesinde görev yaptı. Bu röportajımızın konuğu, şimdilerde Diyarbakır’da işletmecilik yapan Rize dostu Murat Yiğiter.

16 SEZON FUTBOL OYNADI
Murat Yiğiter 1971 yılında Bingöl’de dünyaya geldi. Profesyonel futbolculuk kariyerine 1991 yılında Fenerbahçe kulübünde başladı. Daha sonra sırasıyla Sökespor, Göztepe, Vanspor, Çaykur Rizespor, Trabzonspor tekrar Çaykur Rizespor, Diyarbakırspor, Kocaelispor kulüplerinde oynadı ve yeşil sahalara 2006 yılında veda etti. Başarılı kaleci 2007’de formasını giydiği Diyarbakırspor’da teknik direktörlük yaptı. 23 maç takımının başında sahaya çıktı. Ardından 2011’de yeniden Diyarbakırspor’un hocalığına getirildi. Bu seferki macerası daha kısa sürdü. Stadyumlardan uzaklaştı fakat bu seferde halı saha işletmeciliği yapmaya başladı. Yani hep futbolun içindeydi ve halen içinde.


Futbolda eski sıcaklığın olmadığına dikkat çeken efsane kaleci Murat Yiğiter, “Çünkü eskiden Türk oyuncuların sayısı çoğunluktaydı. Şimdi ise yabancılar çoğunlukta. Takımlarda alt yapıdan çıkan en az 3-4 futbolcu olması lazım. Burada yüzde yüz hocalara iş düşüyor. Kendi çocuğunuz hata yaptığında yerden yere vuruyorsunuz. Tecrübeli dediğiniz yabancı adamlar hata yaptığında hiçbir şey söylemiyorsunuz. Hata yapıyorsa bırak da genç olan, bizim olan oyuncular hata yapsın. Hocalar o cesarete sahip olup gençleri oynatmalı. Türk futbolu bizim çocuklarımızla bir yerlere gelecek. Yoksa her yıl onlarca yabancı oyuncu dışardan gelir ve gider. Bu da ekonomik olarak kulüplere ciddi anlamda kalıcı yaralar bırakır. Bunun örneklerini birçok takımda görüyoruz. Her yıl transferin yüzde 10’unu alt yapılara harcarsak doğru planlama adımları atarsak bizlerde oyuncu yetiştirecek her şeye sahibiz” dedi.  


Hocam şimdilerde neler yapıyorsunuz?
Futbol hocalık derken yine futboldan kopamadım. Diyarbakır’da yaşıyorum. Burada bir halı sahayı işletiyoruz. Çocukların antrenmanlarına yetişmelerine yardımcı oluyoruz. Yine futbolun içindeyiz. Tecrübelerimi gençlerle paylaşıyorum. Spor kulüpleri yöneticileriyle diyaloglarımız halen devam ediyor. İşimizi severek yapıyoruz. Futbol bizim hayatımızın önemli bir parçası zaten.

Rizespor günlerinden biraz bahseder misiniz?
Biz o dönem Vanspor’dan 3 arkadaş gelmiştik. Turan ve Mevlüt ile birlikte. Vanspor’da başarılı bir sezon geçirdikten sonra Süper Lig’e çıkan Rizespor bize talip oldu ve transfer gerçekleşti. Geldiğimiz dönemde Rizespor teknik direktör Rasim Kara ile 1999-2000 sezonunda şampiyon olmuştu. Geldiğimiz de zaten oturmuş bir kadro vardı. O zamanlarda klasik yabancı oyuncular vardı. Biz şampiyon olan kadronun üzerine eklendiğimiz için zaten oturmuş bir kadro vardı. Başkanımız Ekrem Cengiz’di. O gün ki çoğu kulüpten şartlarımız daha iyiydi. Maddi açıdan hiçbir problemimiz yoktu. İlk geldiğimiz sene zaten Süper Lig’deydik. İyi mücadele edip o sene ligde kaldık. 2. senemizde Süper Lig’de kaldık. Önümüzde sene bir alt lige düştük. Tekrar şampiyon olup Süper Lig’e çıktık. Ben her zaman ve her yerde söylüyorum. Bugün bir şeylere sahip olmuşsam Rizespor sayesinde. Emeğimizi sarf ettik ve karşılığını aldık. Çok güzel 4 yılım geçti Rize’de.” 

Rizespor ile Süper Lig’e çıkma sevinç yaşayabildiniz mi?
Evet, ikinci yarının ilk haftasında Fuat Yaman hocamız gitti ve yerine Hikmet Karaman geldi. O sene başkanımız Ekrem Cengiz’di. 2002-2003 sezonu sonunda Süper Lig’e yükselme sevinci yaşadık. Çok değerli bir kadromuz vardı. Başarımızın en büyük anahtarı mücadele ve aile ortamıydı. Futbolda aile ortamını oluşturduğunuz zaman her şey daha kolay gerçekleşiyor. Takım arkadaşlarımız Yunus Altun attığı gollerle, Ümit Ozan Kazmaz kaptanlığı ile çok katkı sağladı. Devran Ayhan ve Tetteh çok farklı isimlerdi. Oynayan oynamayan her oyuncu mücadelenin içerisinde yer aldı.  Şampiyonluğa ait çok anım var ama en güzel arkadaşlık ortamı vardı. Çocuklarımdan orda doğan var. Halen Rize’den görüştüğümüz komşularımda var. Bir anlamda en büyük parçam Rize.”

O dönem taraftar nasıldı?
Taraftarımız o dönem çok daha iyiydi. 2022-2023 yeni sezon şampiyonluğa geldim. Taraftar çok azdı ve şehirde şampiyonluk havası çok yoktu. Takım sürekli in-çık yaşandığı için taraftarlarda şampiyonluk özlemi çok fazla yok gibiydi. İnşallah Süper Lig’de kalıcı olur. Eğer bu şartlarda kalıcı olamıyorsa o tesislere yazık, stada yazık ve o imkanlara yazık. Rizespor’un uzun senelere Süper Lig’de kalması lazım, Rize şehri bunu hak ediyor. Ben üzülüyorum. O tesislere bakınca üzülüyorum. Biz çok farklı tesislerde yetiştik şimdi bakıyorsun yedi yıldızlı otel gibi bütün imkanlar var.

Alt yapıya da geleceğe dönük yatırım yapılması lazım. Rizespor’un en büyük değeri alt yapıya vermesi gerekiyor. Türkiye’de altyapı uygulamalarında sorunlar var. Rizespor tesisleşme sorununu aşmış. Kendi çocuklarına sahip çıktığı takdirde çok yetenekli oyuncular kadroya dahil olacaktır.” 

Geçen Sene Rizespor’u nasıl buldunuz?

14 beraberlik ile Süper Lig’e yükselmek mucize gibi bir şey. 14 beraberlikten sadece 3 maçtan galip gelse birincilikle bitirilecek lig. Bülent Korkmaz bu süreci iyi idare etti. Bir dönemde bazı problemler oldu ve taraftarlar tepki gösterdi. Orada alınan bir galibiyet sonrasında sabır edildi. Sabır başarıyı getirdi. Futbolda başarının anahtarı sabırla yoldaki taşları temizleyerek geliyor.

Abdullah Yiğiter hakkında ne düşünüyorsun?
Oğlum olduğu için hakkında çok fazla bir şey söyleyemem daha iyi olur ama psikolojik olarak Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Hatayspor’dan ayrılıp Abdullah’ın başka takıma gitmesi gerekliydi. Sağ olsun Rizespor’un da o dönem kaleciye ihtiyacı vardı. Kaleci almayı düşünüyorlardı. Abdullah’ı önerdiler. Gönül isterdi sakatlanmadan sezonu daha verimli geçirsin. Çok iyi mücadele ettiği maçta sakatlandı. Bir baba için üzüntü verici bir sahneydi ama durumu iyi ve daha iyiye gidiyor. Gönlüm onun da Rizespor’da adından söz ettirmesi ve başarılarında pay sahibi olması.” diye konuştu. 

Haber : Zeynep Kopuz

Yorum Yap

Silah kaçakçılığı operasyonunda 5 kişi yakalandı

Silah kaçakçılığı operasyonunda 5 kişi yakalandı

  • 0
  • 0
Sulama kanalında başsız bir ceset bulundu

Sulama kanalında başsız bir ceset bulundu

  • 0
  • 0

Rize halk kültüründe 'Çürük ayı' olarak adlandırılan ay hangisidir?