Uzmanından uyarı; ‘diyabet sessiz pandemi

Uzmanından uyarı; ‘diyabet sessiz pandemi

  • 0
  • 0

Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Çağatay Kansız, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü kapsamında yaptığı değerlendirmede, “Dünya Sağlık Örgütü’nün ‘bulaşıcı olmayan salgın hastalık’ olarak tanımladığı diyabet dünyada modern çağın pandemisi olarak kabul ediliyor.

 Uluslararası Diyabet Federasyonu (IDF) verilerine göre, dünya genelinde 2025 itibarıyla 828 milyon yetişkin diyabetle yaşıyor. Bu rakamın 2050 yılına kadar 1,3 milyara ulaşması bekleniyor. Ülkemizde yaşayan 12 milyon civarında diyabetli birey olup bunların 9 milyonu ilaç tedavisi altında fakat 3 milyonu diyabet olduğu halde bunun farkında olmayarak yaşıyor” dedi.

Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Çağatay Kansız, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü’ne ilişkin açıklamalarda bulundu. Diyabeti, Dünya Sağlık Örgütü'nün 'Sessiz Pandemi' olarak nitelendirdiği belirten Kansız, “Dünya Sağlık Örgütü’nün ‘bulaşıcı olmayan salgın hastalık’ olarak tanımladığı diyabet dünyada modern çağın pandemisi olarak kabul ediliyor. Uluslararası Diyabet Federasyonu (IDF) verilerine göre, dünya genelinde 2025 itibarıyla 828 milyon yetişkin diyabetle yaşıyor. Bu rakamın 2050 yılına kadar 1,3 milyara ulaşması bekleniyor. Ülkemizde yaşayan 12 milyon civarında diyabetli birey olup bunların 9 milyonu ilaç tedavisi altında fakat 3 milyonu diyabet olduğu halde bunun farkında olmayarak yaşıyor. Yine ülkemizde 20 yaş üzeri her 100 kişiden yaklaşık 15’inin diyabetli olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye, Uluslararası Diyabet Federasyonun (IDF) verilerine göre Avrupa’da diyabet artış hızının en yüksek olduğu ülke konumunda. Ülkemizde diyabetin artış oranı dünya ortalamasının 2 katı, Avrupa’daki diyabet oranının ise 3 katı daha fazla şeklindedir” dedi.

‘KAN ŞEKERİ YÜKSEKLİĞİYLE KARAKTERİZE KRONİK BİR HASTALIKTIR’

Diyabetin türlerine değinen Çağatay Kansız, “Diyabet vücutta insülin hormonun üretiminin yetersizliği, hiç üretiminin olmadığı veya insülin hormonu salgısı aktif olsa da görevini yerine getiremediği durumlarda ortaya çıkan kan şekeri yüksekliğiyle karakterize kronik bir hastalıktır. İnsülin hücrelere glikoz molekülünün girişini sağlayan pankreas tarafından salgılanan bir hormondur. İki tür diyabet vardır. Tip 1 Diyabet genellikle çocukluk veya erken yetişkinlik döneminde ortaya çıkar ve bağışıklık sisteminin insülin üreten hücrelere saldırması sonucu oluşur ve otoimmün bir hastalık olarak tanımlanır. Bu hastalığa sahip bireyler ömür boyu dışardan insülin almak zorundadır. Tip 2 Diyabet ise özellikle yetişkinlerde karın bölgesi yağlanmasına bağlı insülin direnci gelişimiyle vücutta yeterli insülin bulunamaz ya da var olan insülin hormonu aktif çalışamaz. Bu durumda glikoz hücre içine giremediği için artan insülin salınımı da uzun dönemde pankreasın yorulmasına zarar görmesine sebep olur” diye konuştu.

‘SAĞLIKLI BESLENME TEDAVİNİN YÜZDE 50’SİNİ OLUŞTURUYOR’

‘Tip 2 Diyabet’in risk faktörleri ve belirtilerini sıralayarak uyarılarda bulunan Kansız, “ ‘Tip 2 Diyabet’in risk faktörleri, obezite, genetik miras, yüksek tansiyon, fiziksel aktivite eksikliği ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarıdır. Belirtileri; kilo kaybı, aşırı susama, sık idrara çıkma, aşırı acıkma hissi, yorgunluk, bulanık görme, deride kuruma veya kaşıntıdır. Diyabet tedavisinde sağlıklı beslenme tedavinin yüzde 50’sini oluşturuyor. Beslenme parmak izi gibi kişiye özeldir. Her bireyin yaş, boy, kilo değeri, beslenme alışkanlıkları, metabolizması ve kullandığı ilaçlar birbirinden farklı olduğundan beslenmesi de kendine özeldir” ifadelerini kulandı.

BESLENME ÖNERİLERİ

Beslenme önerilerine bulunan Çağatay Kansız, “Beyaz ekmek, pirinç veya makarna yerine tam tahıllı ekmek, bulgur, esmer pirinç veya kepekli makarnayı tercih edin. Şekerli atıştırmalıklar yerine kuru meyve ve yağlı tohumları tercih edin. Kırmızı etin yağından kaçınıp derisi alınmış beyaz et, kümes hayvanları veya deniz ürünleri seçin. Doymuş yağlar (tereyağı, hayvansal yağ, hindistancevizi yağı veya hurma yağı) yerine doymamış yağları (zeytinyağı, kanola yağı, mısır yağı veya ayçiçek yağı) tüketin. Kurubaklagil tüketimine özen gösterin. (Haftada 2-3 kez) Meyve suyu yerine meyvenin kendisi tüketin. Gazlı içecekler, meşrubatlar ve diğer şekerle tatlandırılmış içecekler yerine su, kahve veya çay seçin. Her gün beş yedi porsiyona kadar meyve-sebze tüketmeye özen gösterin. Alkol alımını günde en fazla iki standart içecekle sınırlayın” dedi. 

Haber : DHA

Yorum Yap

Rizespor Basın Müdürü Sandıkçı’nın acı günü

Rizespor Basın Müdürü Sandıkçı’nın acı günü

  • 1
  • 0
Eşi ve oğlunun ölümüne ilişkin tutuklu bulunduğu cezaevinde intihar eden doktor, defnedildi

Eşi ve oğlunun ölümüne ilişkin tutuklu bulunduğu cezaevinde intihar eden doktor, defnedildi

  • 0
  • 0

Doğu Karadeniz'i olumsuz etkileyen 1986'daki nükleer patlama nerede yaşanmıştır?