Kalp nakli bekleyen Esila Tüfekçi'nin 5,5 yıllık bekleyişinin ardından hayatını kaybetmesi organ bağışının önemini bir kere daha hatırlattı.
Tedavisi mümkün olmayan hastalıklar nedeniyle görev yapamayacak derecede hasar gören organların yerine, canlı veya ölü vücuttan alınan sağlam organın hasta kişiye transfer edilip, hastanın tedavi edilmesi işlemine organ nakli denir. Kişinin hayatta iken kendi iradesiyle, organlarının bir kısmını veya tamamını ölümünden sonra başka bireylerin tedavisi için kullanılmasına izin vermesine de organ bağışı denir. Organ bağışlayan kişiler canlı, ölü ya da beyin ölümü gerçekleşmiş, makinelerle hayatı sürdürülen bireyler olabilir. Kalp atışının durmasından ya da beyin ölümünün gerçekleşmesinden sonraki 24 saat içinde vücuttan çıkarılan organları nakil için kullanmak mümkündür.
Ülkemizde nakli yapılan organlar; kalp, karaciğer, böbrek, akciğer, pankreas ve ince barsaktır, Nakli yapılan dokular ise; kemik, kemik iliği, kalp kapağı, kornea, deridir. Kornealar hariç çoğu doku türü, organların aksine, beş yıla kadar korunabilir ve özel doku “bankalarında” saklanabilir. Hemen herkes doku ya da organ bağışında bulunabilir ve bu sayede bir ya da birçok hayatı kurtarabilir. Bitkisel hayata girmiş bir kişiden organ alınamaz. Kişinin kadavra sayılabilmesi için beyin ölümünün gerçekleşmiş olması gerekir. Bu karar da uzman hekimler tarafından verilmektedir.
Bağış için kişi, Sağlık Müdürlükleri’ne, yetkilendirilmiş özel ve devlet hastanelerine ya da sağlık ocaklarına başvurabilir. Organ bağışı formunun doldurulmasının ardından kişiye organ bağışçısı olduğuna dair kart verilir ve bu bilgi, Sağlık Bakanlığı'na ait Organ ve Doku Bağışı Bilgi Sistemi'ne girilir. Bu kartı yanında taşımasını önerilmektedir ve bağışçı bireyin ailesini de bu konuda mutlaka bilgi verilmelidir.
Nakil sonrası doktorunun belirleyeceği istirahatten sonra kişi iş yaşamına geri dönebilmektedir. Nakil sonrası dönem, nakil kadar önemlidir. Nakil olan kişilerin sağlıklarını korumak için nakil sonrası dönemde kullanması gereken bazı ilaçlar vardır. Bunlar organ reddini önlemek amacı ile kullanacağı ilaçlardır.
İyileşmesi mümkün olmayan son dönem organ yetmezliği gelişen hastalığı olan hastaların en başarılı tedavi yöntemi organ naklidir. Organ nakli sayesinde hastaların yaşam süresi uzar. Böbrek yetmezliği olan hastaların diyaliz tedavisi ile yeni bir organ bekleyecek kadar zamanları vardır ancak ileri kalp yetmezliği, ciroz gibi hastalıkları olan hastaların zamanları sınırlıdır. Bugüne kadar çok sayıda hasta, organ vericisi bulunamaması nedeniyle yaşamını kaybetmiştir. Özellikle bağışçıların merak ettiği ve organ bağışının istenilen düzeye ulaşmaması bilgi eksikliği, önyargılar ve yanlış inanışlar önemli rol oynuyor. İslam dini de dahil olmak üzere tüm büyük dinlerde organ bağışına aykırı bir durum yoktur.
Organ bağışı bir insanlık görevidir. Organ bağışı yap hayat ver..