HAYDİ BİR KIYAMET KOPARALIM!

Ceyhun KALENDER Ceyhun KALENDER
  • 0
  • 0
  • 3350

Mili Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk, dilimize yeni bir deyim kazandırdı: “Kıyamet koparmak…”
Daha doğrusu, var olan bir deyimi çok yerinde kullanarak daha etkin ve güncel bir hale getirdi. Ancak, kıyamet koptu mu, diye sorarsanız, maalesef sarsıntısını bile hissedemedik. Ama eğitim adına, ülkemiz adına hala ümidimizi taşıyoruz. Taşımak zorundayız.

Evet, kıyamet koparmak… Yolunda gitmeyen işleri düzeltmek, üzerine ölü toprağı serpilmiş insanları uyandırmak, raydan çıkmış insanları ve kurumları rayına oturtmak için, büyük Türkiye’yi inşa etmek için bir kıyamet koparmak gereklidir. Yoksa normal şartlarda, kurumların zayıfladığı ve tek tipleştiği, kurumları işgal edenlerin de rehavet, şımarıklık ve aç gözlülükle hareket ettiği bir sistemde, bir arpa boyu bile yol alınamaz.

Dolayısıyla bir işi başarabilmek için önce düşünmek, fikir üretmek, en önemlisi de fikirleri eyleme dökmek gerekir. 
Etkili, taviz vermeden, adil, haksızlıklardan hesap sorarak, Milli Eğitimin üzerine bir karabasan gibi çöken sendika ve yapıları bertaraf ederek, baskı ve yıldırmalara boyun eğmeden... Eğer samimiyseniz, bunları yaparak gerçek anlamda bir kıyamet koparabilirsiniz. Gücünüz, iradeniz yeterli olur mu, bilemiyorum!

Aslında ‘kıyamet koparmak deyimi’ sadece Milli Eğitim için kullanılabilecek bir söz değildir. Ülkenin genel durumu, yaşadığınız mahalle, köy, şehir, kurum… Her neyse… İnsanlık adına, ülkeniz adına beklentileriniz, kaygılarınız varsa bir kıyamet koparmak sizin de hakkınız. Hatta göreviniz de diyebiliriz.

Mesela yaşadığın şehir için bir kıyamet koparmak gerekir mi? Evet, bir vatandaş olarak önceliklerimizden biri de bu olmalıdır. Şahsen bir devlet memuru olarak, yaşadığım şehirde daireler, arsalar, iş yerleri sahibi olamayacağıma göre, beklentim daha temiz, daha düzenli, huzurlu bir şehirde yaşamaktır. Öncelikle bunun için bir kıyamet koparabiliriz.

Elbette öyle çok kolay da değildir kıyamet koparmak. Siyaset, konjonktür, menfaatçiler ve varsa sizin menfaatleriniz, iş bilmezler, kralcılar, dalkavuklar her zaman en büyük engel olarak karşınızdadırlar. Demokratik olan girişimleriniz, anti demokratik ve çıkarcı bir anlayışla engellenir; siz de ülkenin bekasına, toplumun birlik-beraberliğine zarar vermekle suçlanabilirsiniz. 
Mesela, dolgu alanları ve sokaklar işgal ediliyor, derseniz işgalcilerin hedefi olabilirsiniz. Kamu arazileri yağmalanıyor, sit alanları imara açılıyor derseniz, belediyelerin hedefi olabilirsiniz. Sokaklar çok kirli, çevre düzenlemesi yok, yapılaşma çok berbat, mimari ve estetikten anlayan yok, derseniz siyasilerin hedefi olabilirsiniz. Sokakta insanlar birbirine saygı duymuyor, şehirde yaşama kültürü yok, derseniz magandaların hedefi olabilirsiniz. Çevre konusunda duyarlı olalım, çevreyi, insan yaşamını tehdit eden yapı ve faaliyetlere karşı duralım, derseniz “yatırım yapılmasını istemiyor” bahanesiyle toplumun belli kesimlerinin hedefi olabilirsiniz. 
Biliyorum, bu şartlarda mesafe almak kolay değil. Ama olsun!  Bu amaçla yola çıktığında, bir arpa boyu bile mesafe alabilirsen amacına ulaştın demektir. 

En azından asalak olarak yaşamadığın için, menfaatçilerin yanında olmadığın için, yüreğinin sesini dinleyerek doğrunun yanında olduğun için onurlu ve mutlu bir yaşam sürersin. Çocuklarına da, hiçbir zaman eziklik hissetmeyecekleri onurla taşıyacakları bir miras bırakmış olursun.

Öyleyse niye duruyoruz ki? Çocuklar için, gençler için, daha iyi bir eğitim için, daha sağlıklı bir çevrede yaşamak için, haksızlıklara ve yolsuzluklara engel olmak için, çocuk istismarına dur demek için, insan hakları için, gelişmiş bir demokrasi için, ülkemizin geleceği için ve insanlık için…
Haydi, bir kıyamet koparalım.
Ceyhun Kalender
 

Yorum Yap

Yazarın Diğer Yazıları

Türkiye'nin Özelleştirme Politikası ve Kaybolan Değerler

  • 0
  • 0
  • 2278

SİVİL TOPLUM

  • 0
  • 0
  • 5454

DERE NEREDE?

  • 0
  • 0
  • 5261

ENGELLİ VATANDAŞLARIMIZI ANLAMAKLA YÜKÜMLÜYÜZ

  • 0
  • 0
  • 5250

ÇAY DEYİP GEÇMEYİN!

  • 0
  • 0
  • 2593

KÜRESEL ISINMA NEDİR?

  • 0
  • 0
  • 3547

İNSANLIĞIN KORKULU RÜYASI SALGIN HASTALIKLAR

  • 0
  • 0
  • 5852

BU KİBİR, BU İNAT, BU HASET NEDEN?

  • 0
  • 0
  • 4337

SATMAKLA DA BİTMEZ Kİ!

  • 0
  • 0
  • 2500

TURAN NEDİR?

  • 0
  • 0
  • 3342

ANLAMLI SORULARA ANLAMLI CEVAPLAR

  • 0
  • 0
  • 3401

TÖRE

  • 0
  • 0
  • 2760

HAYDİ BİR KIYAMET KOPARALIM!

  • 0
  • 0
  • 3350

KIRMIZI IŞIK

  • 0
  • 0
  • 3330

NASIL BİR SENDİKA?

  • 0
  • 0
  • 9276

ETİ SENİN KEMİĞİ BENİM

  • 0
  • 0
  • 2629

HEM PERHİZ HEM DE LAHANA TURŞUSU

  • 0
  • 0
  • 2319

BU NE PERHİZ BU NE LAHANA TURŞUSU!

  • 0
  • 0
  • 2311

EĞİTİMİN RUHU

  • 0
  • 0
  • 2387

ÇAY,ZİHNİ DERİN VE ATATÜRK

  • 0
  • 0
  • 8362

BU ADAM BENİM DEDEM

VE BU VATAN İÇİN CANLARINI VEREN DEDELERİMİZ…

  • 0
  • 0
  • 5542

RAMAZAN-I ŞERİF AŞKINA

  • 0
  • 0
  • 3586

BABALAR GÜNÜ ANISINA:ÜÇ KALENDER İNSAN

  • 0
  • 0
  • 2735

YENİLERİ GELSİN!

  • 0
  • 0
  • 3145

İNSAN HAYATI VE DEVLETİN ÇEVRECİLİĞİ

  • 0
  • 0
  • 2118

BATI FAŞİZMİ VE TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ

  • 0
  • 0
  • 2247

ÜSLUP MESELEZİ

  • 0
  • 0
  • 2437

SENDİKA NE İŞE YARAR

  • 0
  • 0
  • 3224

DEVLET BABA

  • 0
  • 0
  • 2494

KİM KAZANDI?

  • 0
  • 0
  • 2273

BİZİM SİYASETİMİZ:YEŞİL ALTIN

  • 0
  • 0
  • 1807

BİZİM KÖYÜN DELİLERİ

  • 0
  • 0
  • 2700

BIRAK CAHİL KALSIN

  • 0
  • 0
  • 2371

SU! ŞAKAYA GELMEZ!

  • 0
  • 0
  • 2353

BENİM KİM OLDUĞUMU BİLİYOR MUSUN?

  • 0
  • 0
  • 2704

EĞİTİM ŞART DA...

  • 0
  • 0
  • 3516