HAYDİ BİR KIYAMET KOPARALIM!

Ceyhun KALENDER Ceyhun KALENDER
  • 0
  • 0
  • 3378

Mili Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk, dilimize yeni bir deyim kazandırdı: “Kıyamet koparmak…”
Daha doğrusu, var olan bir deyimi çok yerinde kullanarak daha etkin ve güncel bir hale getirdi. Ancak, kıyamet koptu mu, diye sorarsanız, maalesef sarsıntısını bile hissedemedik. Ama eğitim adına, ülkemiz adına hala ümidimizi taşıyoruz. Taşımak zorundayız.

Evet, kıyamet koparmak… Yolunda gitmeyen işleri düzeltmek, üzerine ölü toprağı serpilmiş insanları uyandırmak, raydan çıkmış insanları ve kurumları rayına oturtmak için, büyük Türkiye’yi inşa etmek için bir kıyamet koparmak gereklidir. Yoksa normal şartlarda, kurumların zayıfladığı ve tek tipleştiği, kurumları işgal edenlerin de rehavet, şımarıklık ve aç gözlülükle hareket ettiği bir sistemde, bir arpa boyu bile yol alınamaz.

Dolayısıyla bir işi başarabilmek için önce düşünmek, fikir üretmek, en önemlisi de fikirleri eyleme dökmek gerekir. 
Etkili, taviz vermeden, adil, haksızlıklardan hesap sorarak, Milli Eğitimin üzerine bir karabasan gibi çöken sendika ve yapıları bertaraf ederek, baskı ve yıldırmalara boyun eğmeden... Eğer samimiyseniz, bunları yaparak gerçek anlamda bir kıyamet koparabilirsiniz. Gücünüz, iradeniz yeterli olur mu, bilemiyorum!

Aslında ‘kıyamet koparmak deyimi’ sadece Milli Eğitim için kullanılabilecek bir söz değildir. Ülkenin genel durumu, yaşadığınız mahalle, köy, şehir, kurum… Her neyse… İnsanlık adına, ülkeniz adına beklentileriniz, kaygılarınız varsa bir kıyamet koparmak sizin de hakkınız. Hatta göreviniz de diyebiliriz.

Mesela yaşadığın şehir için bir kıyamet koparmak gerekir mi? Evet, bir vatandaş olarak önceliklerimizden biri de bu olmalıdır. Şahsen bir devlet memuru olarak, yaşadığım şehirde daireler, arsalar, iş yerleri sahibi olamayacağıma göre, beklentim daha temiz, daha düzenli, huzurlu bir şehirde yaşamaktır. Öncelikle bunun için bir kıyamet koparabiliriz.

Elbette öyle çok kolay da değildir kıyamet koparmak. Siyaset, konjonktür, menfaatçiler ve varsa sizin menfaatleriniz, iş bilmezler, kralcılar, dalkavuklar her zaman en büyük engel olarak karşınızdadırlar. Demokratik olan girişimleriniz, anti demokratik ve çıkarcı bir anlayışla engellenir; siz de ülkenin bekasına, toplumun birlik-beraberliğine zarar vermekle suçlanabilirsiniz. 
Mesela, dolgu alanları ve sokaklar işgal ediliyor, derseniz işgalcilerin hedefi olabilirsiniz. Kamu arazileri yağmalanıyor, sit alanları imara açılıyor derseniz, belediyelerin hedefi olabilirsiniz. Sokaklar çok kirli, çevre düzenlemesi yok, yapılaşma çok berbat, mimari ve estetikten anlayan yok, derseniz siyasilerin hedefi olabilirsiniz. Sokakta insanlar birbirine saygı duymuyor, şehirde yaşama kültürü yok, derseniz magandaların hedefi olabilirsiniz. Çevre konusunda duyarlı olalım, çevreyi, insan yaşamını tehdit eden yapı ve faaliyetlere karşı duralım, derseniz “yatırım yapılmasını istemiyor” bahanesiyle toplumun belli kesimlerinin hedefi olabilirsiniz. 
Biliyorum, bu şartlarda mesafe almak kolay değil. Ama olsun!  Bu amaçla yola çıktığında, bir arpa boyu bile mesafe alabilirsen amacına ulaştın demektir. 

En azından asalak olarak yaşamadığın için, menfaatçilerin yanında olmadığın için, yüreğinin sesini dinleyerek doğrunun yanında olduğun için onurlu ve mutlu bir yaşam sürersin. Çocuklarına da, hiçbir zaman eziklik hissetmeyecekleri onurla taşıyacakları bir miras bırakmış olursun.

Öyleyse niye duruyoruz ki? Çocuklar için, gençler için, daha iyi bir eğitim için, daha sağlıklı bir çevrede yaşamak için, haksızlıklara ve yolsuzluklara engel olmak için, çocuk istismarına dur demek için, insan hakları için, gelişmiş bir demokrasi için, ülkemizin geleceği için ve insanlık için…
Haydi, bir kıyamet koparalım.
Ceyhun Kalender
 

Yorum Yap

Yazarın Diğer Yazıları

Türkiye'nin Özelleştirme Politikası ve Kaybolan Değerler

  • 0
  • 0
  • 2389

SİVİL TOPLUM

  • 0
  • 0
  • 5513

DERE NEREDE?

  • 0
  • 0
  • 5307

ENGELLİ VATANDAŞLARIMIZI ANLAMAKLA YÜKÜMLÜYÜZ

  • 0
  • 0
  • 5289

ÇAY DEYİP GEÇMEYİN!

  • 0
  • 0
  • 2628

KÜRESEL ISINMA NEDİR?

  • 0
  • 0
  • 3582

İNSANLIĞIN KORKULU RÜYASI SALGIN HASTALIKLAR

  • 0
  • 0
  • 5880

BU KİBİR, BU İNAT, BU HASET NEDEN?

  • 0
  • 0
  • 4375

SATMAKLA DA BİTMEZ Kİ!

  • 0
  • 0
  • 2538

TURAN NEDİR?

  • 0
  • 0
  • 3420

ANLAMLI SORULARA ANLAMLI CEVAPLAR

  • 0
  • 0
  • 3429

TÖRE

  • 0
  • 0
  • 2830

HAYDİ BİR KIYAMET KOPARALIM!

  • 0
  • 0
  • 3378

KIRMIZI IŞIK

  • 0
  • 0
  • 3438

NASIL BİR SENDİKA?

  • 0
  • 0
  • 9299

ETİ SENİN KEMİĞİ BENİM

  • 0
  • 0
  • 2666

HEM PERHİZ HEM DE LAHANA TURŞUSU

  • 0
  • 0
  • 2350

BU NE PERHİZ BU NE LAHANA TURŞUSU!

  • 0
  • 0
  • 2338

EĞİTİMİN RUHU

  • 0
  • 0
  • 2424

ÇAY,ZİHNİ DERİN VE ATATÜRK

  • 0
  • 0
  • 8401

BU ADAM BENİM DEDEM

VE BU VATAN İÇİN CANLARINI VEREN DEDELERİMİZ…

  • 0
  • 0
  • 5577

RAMAZAN-I ŞERİF AŞKINA

  • 0
  • 0
  • 3620

BABALAR GÜNÜ ANISINA:ÜÇ KALENDER İNSAN

  • 0
  • 0
  • 2770

YENİLERİ GELSİN!

  • 0
  • 0
  • 3193

İNSAN HAYATI VE DEVLETİN ÇEVRECİLİĞİ

  • 0
  • 0
  • 2145

BATI FAŞİZMİ VE TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ

  • 0
  • 0
  • 2271

ÜSLUP MESELEZİ

  • 0
  • 0
  • 2471

SENDİKA NE İŞE YARAR

  • 0
  • 0
  • 3255

DEVLET BABA

  • 0
  • 0
  • 2557

KİM KAZANDI?

  • 0
  • 0
  • 2306

BİZİM SİYASETİMİZ:YEŞİL ALTIN

  • 0
  • 0
  • 1831

BİZİM KÖYÜN DELİLERİ

  • 0
  • 0
  • 2759

BIRAK CAHİL KALSIN

  • 0
  • 0
  • 2406

SU! ŞAKAYA GELMEZ!

  • 0
  • 0
  • 2390

BENİM KİM OLDUĞUMU BİLİYOR MUSUN?

  • 0
  • 0
  • 2739

EĞİTİM ŞART DA...

  • 0
  • 0
  • 3549