Ceyhun KALENDER

HEM PERHİZ HEM DE LAHANA TURŞUSU

  • 0
  • 0
  • 1570

“Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol!” demiş Mevlâna…

Biz ise, olduğun gibi görünmeyi saflık, göründüğün gibi olmayı da beceriksizlik olarak yorumlamışız.
Ya da duruma göre birçok şey gibi görünürken, birden hiçbir şey gibi görünmeyi tercih etmişiz. Bazen de görünür gibi olup, sonra da ortadan kaybolmuşuz.
Yani pirim yapma durumuna göre!.. Veya o günkü  konjoktürebağlı! O anki ruh halimiz de önemli elbette…
Hele söylemlerimizle eylemlerimiz!..
Mesela, lisede en sevmediği ders tarih olan birinin, bugün ‘gizlenmiş, çok gizli tarih!’ diyerek tarih dersi vermesi ve ya tarih kitabı yazması…
Şeriat isteyen bir Müslümanın, nedense sözde şeriatla yönetilen Müslüman ülkeler yerine batıda ikamet etmeyi yeğlemesi…
“Bize, bir lokma, bir hırka yeter” diyenlerin, aşırı lükse düşkünlükleri…
Batının icadı diye, camide mikrofonla konuşmayanın, camiye kadar son model mersedesle gelmesi…
Din adına konuşanların, dinin sadece ibadet, buna bağlı olarak da cezalandırıcı ayet ve hadislerinden bahsederken, uygulamayla ilgili, ahlaki kurallarından pek bahsetmemeleri…
Atatürkçü geçinenlerin ve Atatürkçülükten geçinenlerin, gerçek Atatürkçülere kulaklarını tıkamaları… 
Dedemizin mezar taşını okuyamıyoruz! diyenlerin, açılan bedava Osmanlıca kurslarına gitmemeleri…
Atatürk’ü koruma kanunu olmasaydı gerçekleri konuşurduk, diyenlerin sosyal medyada Atatürk’ e hakaret etmekten geri kalmamaları ve Atatürk’ü Koruma Kanununu Adnan Menderes’ in ateşli bir konuşmayla kabul ettirdiğini bilmemeleri…
Adnan menderes geldi, demokrasi geldi, diyenlerin, Menderes döneminde antidemokratik uygulamaların yapıldığını, sırf muhalefet partisi lideri diye Osman Bölükbaşı’yı hapse tıkadığını ve Bölükbaşı’nın ilini ilçe yaptığını bilmemeleri…
Yine sözde anti emperyalistlerin, Marshall yardımlarıyla Türkiye’yi ABD’ye bağlayanın Menderes olduğunu bilmemeleri…
Türk Milliyetçisiyim diyenlerin, Türk Tarihinden bihaber olmaları…

Lozan’ ı eleştirenlerin, Lozan Antlaşmasını okumamaları, Lozan’la Mondros’un kıyaslamasını yapmamaları ve Kurtuluş Savaşı’ndan önce ülkemizin işgal altında olduğunu bilmemeleri…
Cumhuriyet tarihi ve Atatürk ile ilgili konuşan bazı art niyetlilerin, kullandıkları birçok kötüleyici bilginin yalan ve yanlış olduğunu bilmelerine rağmen, sırf ideolojik hesap ve duygusal tavırlarını bırakarak objektif olamamaları…
Türkiye Cumhuriyetinde halktan biri devlet kademelerine gelemez, diyenlerin, bu güne kadar birçok liderin, Anadolu’nun orta ve düşük halli ailelerinin çocukları olduğunu bilmemeleri…
Devlete baş kaldıranın başı kesilmelidir, diyenlerin, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyetine isyan edenlerive bu sebeple idam edilenlerikahraman ilan etmeleri…
Keşke Yunan galip gelseydi, diyen sözde bir tarihçiyi alkışlayanların, Kurtuluş Sacvaşı’ na benim dedem de katıldı ve şehit oldu demeleri…
Karşı oldukları cumhuriyet, tehlikeye düştüğünde, keyiflerinin kaçacağını görenlerin hemen cumhuriyetçi ve Atatürkçü olmaları…
Alt gelir grubundan olanların, üst gelir grubunun ağzıyla konuşmaları ve onların gönüllü avukatlığını yapmaları…
Partizanlık yüzünden birbirini kıranların, aslında siyasilerin halktan ziyade kendi çocuklarının ve torunlarının geleceğini düşündüklerini bilmemeleri…
Çevreyi, suyu, toprağı korumalıyız, diyenlerin, suyu toprağı, çevreyi katleden şirketlere, bunlar yatırım yapıyor diyerek destek vermeleri, ve bu konuda samimi olan çevrecilere düşmanca davranmaları…
Bölgemizin kurtuluşu turizmdir, diyenlerin, turistin gelip görebileceği doğal çevrenin betonlaşmasına ve tahrip edilmesine göz yummaları…
Şunu diyenler….
Bunu yapanlar…
Böyle konuşanlar… diyerek bu liste oldukça uzar. Daha fazla ekleyerek sizleri de sıkmak istemem. Ama siz kendinize göre bu listeyi elbette genişletebilirsiniz.
O zaman, ne diyelim? “Sen sen ol! Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol!” ve “ Bilmediğin konularda hamaset yaparak konuları saptırma, en büyük ölçümüz vicdan olsun!” diyerek, önce kendime bir uyarıda bulunuyorum ve durumu siz değerli dostların değerlendirmesine sunuyorum.
Ceyhun KALENDER
Türk Eğitim-Sen Rize Şubesi 
Basın ve Dış İlişkiler 
 

Yorum Yap

Yazarın Diğer Yazıları

SİVİL TOPLUM

  • 0
  • 0
  • 4142

DERE NEREDE?

  • 0
  • 0
  • 4393

ENGELLİ VATANDAŞLARIMIZI ANLAMAKLA YÜKÜMLÜYÜZ

  • 0
  • 0
  • 4532

ÇAY DEYİP GEÇMEYİN!

  • 0
  • 0
  • 1837

KÜRESEL ISINMA NEDİR?

  • 0
  • 0
  • 2787

İNSANLIĞIN KORKULU RÜYASI SALGIN HASTALIKLAR

  • 0
  • 0
  • 5158

BU KİBİR, BU İNAT, BU HASET NEDEN?

  • 0
  • 0
  • 3523

SATMAKLA DA BİTMEZ Kİ!

  • 0
  • 0
  • 1762

TURAN NEDİR?

  • 0
  • 0
  • 2464

ANLAMLI SORULARA ANLAMLI CEVAPLAR

  • 0
  • 0
  • 2733

TÖRE

  • 0
  • 0
  • 2034

HAYDİ BİR KIYAMET KOPARALIM!

  • 0
  • 0
  • 2672

KIRMIZI IŞIK

  • 0
  • 0
  • 2467

NASIL BİR SENDİKA?

  • 0
  • 0
  • 8590

ETİ SENİN KEMİĞİ BENİM

  • 0
  • 0
  • 1840

HEM PERHİZ HEM DE LAHANA TURŞUSU

  • 0
  • 0
  • 1570

BU NE PERHİZ BU NE LAHANA TURŞUSU!

  • 0
  • 0
  • 1644

EĞİTİMİN RUHU

  • 0
  • 0
  • 1649

ÇAY,ZİHNİ DERİN VE ATATÜRK

  • 0
  • 0
  • 7475

BU ADAM BENİM DEDEM

VE BU VATAN İÇİN CANLARINI VEREN DEDELERİMİZ…

  • 0
  • 0
  • 4862

RAMAZAN-I ŞERİF AŞKINA

  • 0
  • 0
  • 3183

BABALAR GÜNÜ ANISINA:ÜÇ KALENDER İNSAN

  • 0
  • 0
  • 2257

YENİLERİ GELSİN!

  • 0
  • 0
  • 2706

İNSAN HAYATI VE DEVLETİN ÇEVRECİLİĞİ

  • 0
  • 0
  • 1689

BATI FAŞİZMİ VE TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ

  • 0
  • 0
  • 1843

ÜSLUP MESELEZİ

  • 0
  • 0
  • 2007

SENDİKA NE İŞE YARAR

  • 0
  • 0
  • 2785

DEVLET BABA

  • 0
  • 0
  • 1988

KİM KAZANDI?

  • 0
  • 0
  • 1826

BİZİM SİYASETİMİZ:YEŞİL ALTIN

  • 0
  • 0
  • 1448

BİZİM KÖYÜN DELİLERİ

  • 0
  • 0
  • 2175

BIRAK CAHİL KALSIN

  • 0
  • 0
  • 1963

SU! ŞAKAYA GELMEZ!

  • 0
  • 0
  • 1883

BENİM KİM OLDUĞUMU BİLİYOR MUSUN?

  • 0
  • 0
  • 2239

EĞİTİM ŞART DA...

  • 0
  • 0
  • 3053