Fatih Sultan KAR

PFDK Eski Başkanı Karaahmetoğlu Hayatı Kitap Oldu

  • 0
  • 0
  • 688

(TFF) Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK) ve Rize Barosu Eski Başkanı Av. Hüseyin Karaahmetoğlu hayatı ve hatıraları bir kitapta toplandı. Fatih Sultan Kar tarafından kaleme alınan Dik Duran Dik Duran Diklenmeyen Adam Av. Hüseyin Karaahmetoğlu isimli kitapta ayrıca Karaahmetoğlu’nun PFDK Başkanlığından el çektirilme sürecine, iftiralara genişçe yer veriliyor.  Bir söyleşi tarzında hazırlanan kitap Dostlardan Gelenler / Hatıralar, İftira ve Şiirler başlıkları altında üç bölümden oluşuyor. 

Birinci Bölümde Dostlardan gelenler / Hatıralar başlığı altında Fatih Sultan KAR, Yargıtay Onursal Daire Başkanı Hamdı Yaver Aktan, Karaahmetoğlu’nun çocukluk arkadaşı Prof. Emin Gürses, İş İnsanı Mehmet Çifteoğlu, Devlet Eski Bakanı Mehmet Sevigen, Rize Eski Baro Başkanı Av. Ateş Hatinoğlu, Gazeteci M. Tahir Kum, Gazeteci İsmail Er, Gazeteci Yusuf Turgut, Gazeteci Atilla Türker, Gazeteci Adnan Aybaba, Gazeteci Selahattin Bakır’ın yazılarına ve Karaahmetoğlu’nun hayatına dair bilgilere yer verildi. 

DOSTLARI ONU NASIL ANLATTILAR?
İyilik yaptı. Kötülük gördü / Cumhuriyetin temel değerlerini sahip devlete bağlı / Sosyal hayatın zaman aranan mihenk taşı / Rize’nin Avukatı
*Çevresindekilere ayrım yapmadan yaklaşması, darda olana uzanan el olmasıyla dikkatimi çekti. İyilik yaptığı, yardımcı olduğu insanlardan gördüğü yanlışlar onu yolundan alıkoymadı. Fatih Sultan KAR
*Ulusa devlete bağlılığı, Mustafa Kemal Paşa’ya hayranlığı, Cumhuriyetin temel değerlerini sahiplenmesi vb. yakınlığımızda önemli oldu; ortak değerlerimizdir.” Hamdı Yaver Aktan (Yargıtay Onursal Daire Başkanı)
*Rize’de iken Avukatlık Bürosu öğlenleri simit-peynir ziyafetine açıktı. Siyaset ve spor çevrelerinden birçok ismin de katıldığı değerli sohbetlerimiz olurdu. Adalet alanında sorunları artırabileceği konusunda uyarılarda bulunmaya özen göstermiştir. Prof. Emin Gürses (Çocukluk Arkadaşı) 
*Karaahmetoğlu; maddi manevi bütün olguları aşarak, kuşatarak Cumhuriyet dostlarını yan yana getirmiştir. Onun tek gayesi cumhuriyettir. Mehmet Çifteoğlu (İş İnsanı)
*Onun ekonomik, kültürel ve siyasal kariyerlerini bu kitabı okuduktan sonra daha iyi tanıyacaksınız. Mehmet Sevigen (Devlet Eski Bakanı)
*Sosyal hayatın da her zaman aranan mihenk taşıydı. O yıllarda inanılmaz işlere imza attı. Av. Ateş Hatinoğlu (Rize Eski Baro Başkanı)
*Onun için koltuk olsa da olur olmasa da olur. Doğruluk ve adalet bir ülke için bir insan için en önemli olgudur. M. Tahir Kum (Gazeteci)
*Adalet önünden kaçan ve adalet ile çözemediği sorunlarını iftira atarak gerçekleştiren kıt mirlere karşı müthiş savaştı. Omurgalı durdu. İsmail Er (Gazeteci)
*Rahmetli Salih Çamoğlu Hüseyin Karaahmetoğlu için en güzel başlığı atmıştı. Rize’nin Avukatı. Bunu bir adım daha ileriye getirmek isterim: Türkiye’nin Avukatı. Yusuf Turgut (Gazeteci)
*Rize’nin bağrından çıkıp da tırnaklarıyla kazıya kazıya en tepeye kadar gelen bir neferdir.  Atilla Türker (Gazeteci)
*Sokaktan gelen tırnaklarıyla kazıyarak gelen, dürüst, yiğit, mert futbola âşık bir insandır. Ülkesine âşık bir insandır. Adnan Aybaba (Gazeteci)
Genç yaşta Rizelilerin sevgisini ve güvenini kısa sürede kazandı. Başarılı ve dürüst olduğu için bir anda Rize'nin tabir caizse on numaralı avukatı oldu. Selahattin Bakır (Gazeteci)

KENDİ ANLATIMIYLA HAYATINDAN KISA NOTLAR
Rivayete göre Karaahmetoğlu ailesinin kökeni Oğuz boylarına kadar uzanmaktadır. 
26 Ocak 1959 tarihinde Rize Balsu Mahallesi’nde doğmuşum. Dedem Hafız 
Hüseyin Karaahmetoğlu, Batum’da fırın, Rize Merkez Belediye Parkı karşısında pastane işletmiştir. Babam Rize Belediyesi’nde Başkâtip (Yazı İşleri Müdürü) olarak otuz üç yıl çalışarak emekli olmuş, dürüst ve adil kişiliğiyle iz bırakmıştır. Babam, mahallesinde akrabalarımız ve ailemiz tarafında “ağa” lakabı ile anılırdı. Hüseyin dedem Batum’a giderek fırıncılık yapmış ve Bolşevik devrimi sonrasında Batum’dan Rize’ye geri dönmek zorunda kalmış, iş bulmak amacı ile İstanbul’a gurbete giderek çalışmaya başlamış. Kazanmış olduğu para ile İstanbul Eminönü’nde bulunan Nimet Abla gişesinden bir Yılbaşı çekilişi bileti satın almış ve aldığı bu bilete büyük ikramiye düşmüş. İkramiyeyi kazanması sonrasında aile özlemi de ağır basınca tekrar Rize’ye dönmüş. Rize’ye dönünce tabii herkes dedemin ikramiye kazandığını duymuş. Bu büyük ikramiye nedeniyle Balsu Mahallesi’nde bize “Binliklerin Torunları” lakabı takılmıştı. İkramiyeyi çevresindeki ihtiyaç sahiplerine yardım veya borç olarak dağıtmış, neticesinde, borç olarak verdikleri geri gelmeyince para suyunu çekmiş. Bu kez tekrar para kazanmak amacı ile gurbete çıkmış. 

EKREM ORHON SEÇİMİ KAYBEDİNCE BABAMIN KAPISINI ÇİVİLEDİLER
Baba Reis Ekrem Orhon’un tek sevdası Rize idi. Belediye Başkanı’nın odasına bitişikti. Babam kendisini çok severdi. Ekrem Orhon’un Rize Belediye Başkanlığı seçimini kaybetmesi sonrası meclis üyeleri olan iki kişi babamın makam odasına girmesini engellemek ve odasının kapısını açmaması için çivilemişlerdi. Babam bu durum nedeniyle çok üzülmüştü. Bu durumu da günlerce ailemizden sakladı. Babama yapılanlar nedeni ile yaşadığı stres onu kalp hastası etmişti. Babam kimseye haksızlık yapmamıştı ki? 

BENİ KAÇIRIYORLARDI
Anneciğim ile birlikte çarşıya gitmişiz. Birlikte alışveriş yaparken anneciğim aldıklarının ücretini vermek için elimi bırakmış. Tekrar elimi tutmak istediğinde elinin boşta kaldığını ve yanında olmadığımı görmüş. Bakkaldan dışarıya çıkıp beni ararken çarşaflı bir kadın tarafından götürüldüğümü görmüş ve seslenerek kadına doğru koşup kadını yakalamış. Kadından beni almaya çalışmış, kadın da ısrarla “Çocuk benim, niye vereyim,” diyormuş. Toplanan ahali anneciğime ve kadına dönerek, “Doğruyu söyleyin, çocuk kimin çocuğu?” diye sormuşlar. Kadın da anneciğim de aynı anda “Çocuk benim,” demişler. Bu kez anneciğime ve kadına “Çocuğu bırakın, durun,” demişler. Anneciğime ve kadına, “Çocuğu uzağa bırakacağız, çocuk kime giderse gerçek annesi odur,” demişler ve beni bırakmışlar. Ben de koşarak anneciğime giderek sarılıp, ona kavuşmuşum. Temel fıkrası gibi değil mi?

ANACIĞIM BU OLAYI HİÇ UNUTMADI
Bir gün kardeşim bana anneciğimin bir parmağında oje olduğunu biliyor musun dedi. Ben de, 
“Gördüm ve anlam veremedim,” dedim. Kardeşim anlattı: “Anneciğim arkadaşı Nermin teyzenin evine gitmişti. Oda Anneciğimin ellerine oje sürmüş ve annem ojeli şekilde eve gelmiş. Evde, Ali Kemal dayım anneciğimin parmağındaki ojeyi görmüş ve anneciğimi elinden tuttuğu gibi süründürerek evin yanında bulunan Roşi Deresi’ne götürmüş. Derede bulduğu bir cam parçası ile anneciğimin tırnağındaki ojeleri kazımaya başlamış ve anneciğim acıdan ağlamasına rağmen Ali Kemal dayım kazımaya devam etmiş. Aradan uzunca bir zaman geçmiş hem anneciğim hem de Ali Kemal dayım ile itriyatcıdan alışveriş yaparken abisi ile karşılaşmış.. Ali Kemal dayım , ‘Kızım bir oje istedi, onu alacağım,’ demiş. Anneciğim o an dayıma bir şey diyememiş ama çocukken anneciğime yaşattığı o olay aklına gelmiş. Yıllarca o olayı unutmamıştı. Abisinin yetim küçük kız kardeşini sürükleyerek dere kenarına götürüp bir camla tırnaklarını kazımasını ve yıllar sonra kızına oje almasını affedememişti. 

RİZE’DE NİNO MAĞAZASINDA TAKILMAK BİR AYRICALIKTI 
Rize’de “Nino” mağazası aynı mahallede birlikte büyüdüğüm çocukluk arkadaşım Mahmut Kan ile abisi Hasan Kan’a aitti. Gençliğimizde Rize’nin en popüler mağazalarından biri olan Nino mağazasının dört bir yanında anılarımız vardı. Nino mağazasında kaset, plak, kasetlerin doldurulmasının yanı sıra bir de zücaciye eşyalar da satılırdı. O dönemde “Nino” çok ünlü ve çok havalıydı. Nino, bazen dönemin popüler sanatçılarının turnelerinde Rize ve Trabzon’da konser organizasyonları da yapardı. Bu konserler sayesinde birçok sanatçıyla tanışıp, fotoğraflar çektirdim. 

FUTBOL BİZİM DÜNYAMIZDI
Rize Lisesi okul takımında ve aynı zamanda Rizespor Genç ve amatör takımında futbol oynadım. Rizespor kulübünün basketbol takımında da lisanslı bir şekilde oynadım. O zamanlar Rize’nin tek futl sahası olan Atatürk Stadyumu’nun zemini topraktı. Hatta dalga konusu olurdu. Rize’nin duvarları bile yemyeşil iken tek toprak alan Rize Atatürk Stadı denirdi. Rize’de eski bir futbolcu da olan Ömer Şahin abimiz bizi toplayıp Rizespor’dan aldığı izin ile Rizespor minik takımını oluşturdu. Maçlarımızı Rizespor’un maçlarında devre arasında on beş dakikalık bölümlerde seyircileri eğlendirmek amacı ile maç yapardık. Rize Atatürk Stadyumu’na ilk kez bu şekilde futbol oynadım. Tıklım tıklım seyircilerin önünde maç yapmak çocukluk dönemimde görebileceğim hem heyecan verici hem de çok eğlendiğim dönemlerin başında yer almıştır. Rizespor’un altyapısı olarak kabul edilen Esnafspor’a oradan da sonra mahalle arkadaşlarımın ve kuzenlerimin de oynadığı Kalegülbaharspor’a geçtim. Ligler başlamadan önce Hukuk Fakültesi’ni kazandığımı öğrendim. Kalegülbahar Kulübü’nde birkaç maç oynadıktan sonra okul için İstanbul’a taşınmak zorunda kaldım. 

KALECİ SİNAN YENİGÜN’Ü ANLAYAMADILAR 
O RİZESPOR’UN UNUTULMAZ KALECİSİ OLDU

Rize’de mahalle aralarında yaptığımız maç ve turnuvalarda oynarken bir kaleci arkadaşım vardı. Bana, “Ben de genç takımda oynamak istiyorum,” dedi. Hocanın yanına gittim ve ona, “Süper bir kaleci buldum, kendisini bir deneyin hocam,” dedim. Keşke demez olsaydım. Hocamız İsmail Karaali karakterli, disiplinli ve iyi bir hocaydı. ‘Sen misin habersiz çocuk getiren’ düşüncesi ile önce beni antrenmandan kovdu sonra arkadaşımı da deneme gereği görmeden sahadan çıkardı. Bir yıl sonra Cevat Öztürk hocamız geldi ve seçmelerde o gün kovulan arkadaşımı bu kez seyrederek beğenmişlerdi. İşte o arkadaşım Sinan Yenigün’dü. 

OFİSE GELEN MÜŞTERİLER BENİ ÇOCUK OLARAK GÖRÜP İŞ VERMİYORLARDI 
Avukatlık ruhsatımı almıştım. Sekreter tutacak param da yoktu. Çok genç olduğum için ofise gelen müşterilerin beni ofiste çalışan biri olarak görüyorlardı. O dönemde gözüm bozuk olmamasına rağmen gözlükçüye giderek dinlendirici bir gözlük aldım. Gözlük beni olduğumdan birkaç yaş yaşlı göstermişti. Bununla da yetinmeyip bıyık bırakmaya karar verdim. Bu imaj değişikliği ile yani hem kalın gözlük takıp hem de bıyık bırakarak olduğumdan beş altı yaş büyük görünmeye başlamıştım. Ofisimde elektrik olmadığı için karanlıkta müvekkili dinler ve anlatımlarını daktilo ile kâğıda dökerdim. Karanlıkta ve mum ışığında çok dilekçe yazdım. Yazdığım bu dilekçelerden kazandığım parayı biriktirerek ilk önce benden önceki kiracının elektrik borcunu ödeyerek elektriği açtırdım. Elektrik sorununu çözdüğümde dünyaya yeniden gelmiş gibi olmuştum. 

TEK TEK YOK OLDULAR
Rize’de avukatlık yaptığım sürede birçok sivil toplum örgütünde aktif olarak faaliyet ve görevlerde bulunuyordum. Çok sosyal bir insandım. Rize Baro Başkanı olarak güzel hizmetlere yeniliklere imza attık. Rize’de avukatlığa devam etmeme zamanımın geldiğini hissettim. İstanbul’a taşındıktan sonra ilk başlarda işlerim umduğum gibi gitmedi. Rize’de olduğum dönemde İstanbul’daki arkadaşlardan, “Sen yeter ki İstanbul’a gel, bizim işler sana yeter,” diyenler birden yok olmuşlardı. Ama ben başarmalıydım ve de başardım.

ŞİDDETLİ YAĞAN YAĞMUR VE RAUF DENKTAŞ İLE TANIŞMA 
Ülkemizde bir kısım satılmış kalemşor tarafından Sayın Cumhurbaşkanı’mız Rauf Denktaş’ın aleyhine kampanyalar yapılmaktaydı. Kahraman Denktaş, her yerde yapayalnız bırakılıyordu. Sayın Denktaş, 13 Eylül 2003 tarihinde Artvin Barosu Başkanlığı tarafından düzenlenen “Kıbrıs Davası” başlıklı bir panele konuşmacı olarak katılacaktı. Uçağı Trabzon Havaalanına inmiş ve havaalanında kendisini bekleyen özel bir helikopter ile Rize üzerinden Artvin’e gidecekti. Rize’deki hava muhalefeti helikopterin uçmasını engellemişti. Helikopter, Rize Limanına zorunlu iniş yaptı. Hemen aracıma atlayıp Rize Limanı’na gittim. Sayın Denktaş’a kendimi tanıttım “aracımın emrinde olduğunu” söyledim. Aracım iki gün Sayın Denktaş’ın emrindeydi. Koskoca bir kahraman olan Sayın Denktaş’ın helikopteri Rize’ye zorunlu olarak iniyor fakat ne yazık ki, kendisini devlet görevlisi olarak bir tek İl Alay Komutanı karşılıyor. Ne acı değil mi?  Sayın Denktaş gittikten sonra aracım bana teslim edildi ve aracımla birlikte Denktaş tarafından bana Kıbrıs Bayrağı gönderilmişti. Çok mutlu olmuştum.

RİZESPOR’A HEDİYEM ATMACA SEMBOLU
Rizespor Yönetim kurulunda görev yaptığım dönemde bir gazeteci bana bana, “Başkanım neden Rizespor’un bir sembolü yok,” dedi. Ben de “Hadi birlikte bulalım,” diye cevapladım. Basındaki emektar arkadaşlarımın birçok teklifte bulunmalarına rağmen hiçbirini beğenmedim. Aklıma bir sembol ismi geldi. Arkadaşlar, “Atmaca” ismi nasıl diye sordum. Bence güzel bir semboldü. Ayrıca atmacanın, Rizeliler için bir yaşam tarzı olduğunu söyledim. Atmacanın damarlarımızda dolaşan kan, özgürlüğe uçması ve avını takip etmesi tam aradığımız kriterdi. Atmaca sevdası, Rizeliler açısından karşılıksız bir sevdaydı. Bu görüşümü beğendiler ve o gün bugündür Atmaca, Rize’nin sembolü oldu.

HAKSIZLIK KARŞISINDA RİZELİLER SUSTU
TFF PFDK Yönetim Kurulu Üyesi olarak görevde bulundum. Görev sürem tamamlandıktan sonra TFF Yönetim Kurulunu seçiminden sonra tekrar PFDK Başkanlığı görevine getirildim. 15 Temmuz 2016 tarihinde kalkışılan darbe teşebbüsü sonrasında TFF’deki tüm kurulların istifası istendi. TFF tarafınca yapılan güvenlik soruşturulması sonrasında yeniden PFDK Başkanlığı’na atandım. PFDK Başkanlığı’na atanmamın yapılması sonrasında yaptığım ilk Yönetim Kurulu toplantısında görev dağılımı yapmam gerekiyordu. Başkan Yardımcısı için iki aday ortaya çıktı. İkisi de kıramayacağım arkadaşlarımdı. Oy çokluğu ile Başkan yardımcısı seçildi. Seçimi kaybeden arkadaşımız ise toplantıyı terk ederek istifa ettiğini açıkladı. Güç karşısında durmak çok zordur ve bu oylama sonucunun suçunu bana yükleyerek benim başkanlıktan istifa etmem istendi. TFF yönetiminde görev yapan hemşerim beni çağırarak, “Emir büyük yerden, istifa edeceksin,” dedi. Bu kadarla yetinileceğini düşündüm. Çok yanılmıştım. Bu kez beni lekelemek amacı ile piyon olarak şovmen bir kulüp başkanı buldular. Geçmişte FETÖ kanallarından çıkmayan, şöhret olma peşinde olan bu kişi benimle birlikte TFF’de görev yapan MHK Başkanı ve yöneticileri ile birkaç hakemi de Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikâyet etti. Hakkımdaki şikâyetten bir şey çıkması olası değildi. Ancak tahmin edemeyeceğim bir hamleleri daha vardır. Bu kez basını kullanarak benden güzel bir intikam aldılar. Gazetesinin künyesinde hiçbir ücret almadan yaklaşık otuz beş yıl hukuk danışmanı olarak adımı yazıp kullanan gazete bu kumpasa çanak tuttu.

Av. HÜSEYİN KARAAHMETOĞLU KİMDİR?
1959 yılında Rize’de doğdu. İlk, orta ve lise tahsilini Rize’de tamamladıktan sonra Rize Meslek Yüksekokulu Muhasebe Bölümü’nü ve sonrasında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Avukatlık stajını memleketi Rize’de tamamladı. 1986 yılında serbest avukat olarak çalışmaya başladı. Aynı yıl Rize’de açtığı hukuk bürosu ile uzun yıllar hizmet verdi. Rize Barosu’nun Yönetim Kurulu üyeliğinden sonra 2000-04 yılları arasında iki dönem Rize Barosu Başkanlığı görevinde bulundu. Uzun yıllar Rizespor Yönetim Kurulu Üyeliği ile birlikte birden çok dernek ve spor kulüplerinde Başkan ve Yönetim Kurulu Üyeliği yaptı. Rizespor, Esnafspor ve Kale Gülbaharspor Kulüpleri’nde futbol ve basketbol oynadı. Rize Spor İl Disiplin Kurulu Başkanlığı, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK) Başkanlığı ve Yönetim Kurulu üyeliği yanında, bir dönem de İzmir Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu (TVK) Başkanlığı görevlerinde bulundu. Rize Meslek Yüksekokulu’nda öğretim görevlisi olarak bir süre Temel Hukuk dersleri verdi. Milli Eğitim Bakanlığı On Yedinci Milli Eğitim Şurası’nda Rize’yi temsilen seçimle gelen üye sıfatı ile genel kurul çalışmalarına katıldı. Spor ailesinin en önemli derneklerinden biri olan Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği Genel Merkezi’nin bir dönem fahri olarak avukatlığını yapan Karaahmetoğlu, 2009 yılından bu yana da İstanbul Esentepe’de kendisine ait Karaahmetoğlu Hukuk Bürosunu yönetmektedir. Birçok gazete ve dergide yayınlanmış makaleleri bulunmaktadır. Ayrıca Ticaret 
Kanununda Yapılan Değişiklikler (2012), İş Hukukunda İşverenlerin Dikkat Etmesi Gereken Hususlar (2014) Sporda Şiddet, Şike ve Teşvik Primi (2015) ve Sporda Irkçılık ve Ayrımcılık (2017) isimli kitapları kaleme aldı. Sporda Irkçılık ve Ayrımcılık kitabı, 2020 yılında TÜMBİFED Akademi Kültür ve Bilim ödüllerinden Yılın Araştırma kitabı ödülü kazanmıştır. Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Yasası kitabı hazırlık aşamasındadır. Halen Rize Vakfı ve Mustafa Enver Adakan Vakfı Yönetim Kurulu’nda görev yapmaktadır. Çeşitli spor kulüplerinde kongre üyelikleri bulunmaktadır. Evli ve bir çocuk babasıdır.

Yorum Yap

Yazarın Diğer Yazıları

Rizelilerin Derviş Ali’si Memiş Ali Usta

  • 0
  • 0
  • 391

Rizespor Ve Bir Şampiyonluk Hatırası

  • 0
  • 0
  • 229

Galatasaray Spor Kulübü'nün Rize Pazarlı başkanı Sedat Ziya Kantoğlu

  • 0
  • 0
  • 348

Aramızdan Ayrılışının 16. Yılı Anısına

  • 0
  • 0
  • 244

Kimler Geldi Kimler Geçti

  • 0
  • 0
  • 344

Dünya madalya takıyor ya biz

  • 0
  • 0
  • 534

Bu topraklardan bir Cimilli İbo geçti

  • 0
  • 0
  • 673

PFDK Eski Başkanı Karaahmetoğlu Hayatı Kitap Oldu

  • 0
  • 0
  • 688

İçimizden biri halkın sesi Ayhan Alptekin

  • 0
  • 0
  • 709

RİZE’DEN DÜNYAYA AÇILAN PENCERE: YELKENCİLER

  • 0
  • 0
  • 556

İşte böyle bir adamdır Fehmi Memişoğlu

  • 0
  • 0
  • 641

Rize deyip geçilmez...

  • 1
  • 0
  • 719

Atma türkü geleneğinin atası

  • 0
  • 0
  • 664

Çayelili Ali Fuat Albayrak'ın ardından

  • 0
  • 0
  • 717

Pazarlılar Birliği'nde kitap tanıtımı ve imza günü

  • 0
  • 0
  • 615

Rize çayının tarihinden kesitler

  • 0
  • 0
  • 598

Türk denizcilik tarihinin unutulmaz Rizelisi

  • 0
  • 0
  • 638

Baba Reis Ekrem Orhon'dan anlamlı mektup

  • 0
  • 0
  • 640

Orhan Balta sendikacılık tarihinde iz bıraktı

  • 0
  • 0
  • 687

İkizdereli 'Gezmişoğulları'ndan: Deniz Gezmiş

  • 1
  • 0
  • 937

Servet Yardımcı: Her şey Rize'de başladı

  • 0
  • 0
  • 543

Karaahmetoğlu'ndan Yardımcı'ya tam destek

  • 0
  • 0
  • 616

Rize İyidere Sarayköylü ölümsüz bir kahraman: Kahraman Kalkavan

  • 0
  • 0
  • 604

Onların da yolu Rizespor'dan geçti

  • 0
  • 0
  • 595

Rize Belediye Eski Başkanı Ziya Çalışır

  • 0
  • 0
  • 585

Rize siyasetinin güçlü hafızası Sami Kumbasar

  • 0
  • 0
  • 591

30 KUPONA ALINMADI BU VATAN KURTULUŞ MUHACİRLİK VE RİZE

  • 0
  • 0
  • 510

Bir kentin ardında kalan! Rize'nin meşhur 'Kara Valisi' Mehmet Hurşıt Akkaya!

  • 0
  • 0
  • 461

En büyük silahı hayal gücü olan bilge bir gezgin: Cemal Gülas

  • 1
  • 0
  • 565

Mapavrili Dursun Ali Sarıoğlu

  • 0
  • 0
  • 647

Ne Söyledim Sana Ne Söyledim Hiç Oralı Olmadın

  • 0
  • 0
  • 598

Kızıldere Katliamının 52. Yılında Ardeşen Öceli Cihan Alptekin

  • 0
  • 0
  • 1310

Milli Mücadelenin Unutulmaz Deniz Kahramanlığı

  • 0
  • 0
  • 532

Bizim Derenun İnsanı Abdurrahim Albayrak

  • 0
  • 0
  • 574

Elleri Kelepçeli Fenerbahçe Başkanı Ve Rize Mebusu

  • 0
  • 0
  • 704

Çayeli Haytefli Sucu Baba

  • 0
  • 0
  • 560

Size Bize Hepimize Yeter Rize'de

  • 0
  • 0
  • 494

NASIL DA ÇAPRPARDI KALPLER ŞENOL BİROL GOL DİYE

  • 0
  • 0
  • 659

SÜLEYMAN KAZMAZ’IN ANILARINDA RİZE’NİN İŞGAL YILLARI

  • 0
  • 0
  • 544

Rizeliler Hep Atasının Yanında Olmuştur

  • 1
  • 0
  • 1396

Rize Eski Valisi Kamil Nezih Okuş

  • 0
  • 0
  • 761

Bilir misin Hemşehrim Rize’nin Köylerini

  • 0
  • 0
  • 690

Çayeli’nin Eski Adının Çaybaşı Olduğunu Biliyor muydunuz?

  • 0
  • 0
  • 617

Rize İkizdere Gezmişoğullarından Deniz Gezmiş

  • 0
  • 0
  • 1094

Karadeniz'in İncisi Güzellik Mabedi Rize

  • 0
  • 0
  • 551

Onu Dünya Gıpta İle İzliyor Ödüllendiriyor Ya Biz?

  • 0
  • 0
  • 644

1922 Yılında Rize

  • 0
  • 0
  • 609

Pazarspor’un 50. Yıl Etkinliği İstanbul'da Yapıldı

  • 0
  • 0
  • 541

Türk Sanat Müziğinin Yıldızı Yüksel Uzel Vefat Etti

  • 0
  • 0
  • 711

Türkiye'nin İlk Yerli Boya Üreticisi Hayırsever İş Adamı Ahmet Hamdi İshakoğlu

  • 0
  • 0
  • 626

Rize İlinin Yakın Tarihine Dair Hatıralar

  • 0
  • 0
  • 1068

TÜRK SİYASETİNDE AYKIRI BİR PORTRE

  • 0
  • 0
  • 567

BİR KÜLTÜR ABİDESİ TULUMU KONUŞTURAN ADAM: REMZİ BEKAR

  • 0
  • 0
  • 714

ÜLKE YÖNETİMİNDE SÖZ SAHİBİ RİZE PAZARLILAR

  • 0
  • 0
  • 816

RİZE GÜNLERİ ÜZERİNE

  • 0
  • 0
  • 622

PAZARLILAR BİRLİĞİ DERNEĞİ GENEL KURULU YAPILDI

  • 0
  • 0
  • 740

Vefatının 14. Yılı Anısına (18 Kasım 2009)

  • 0
  • 0
  • 982

Servet Yardımcı: Rize Hatıralarımızın Şehridir

  • 0
  • 0
  • 784

KAZIM KARTAL’IN RİZE ÇAY TARİHİNE KATKILARI

  • 1
  • 0
  • 955

KİMLER GELDİ KİMLER GEÇTİ

  • 0
  • 0
  • 1129

Futbol Sahalarının Arap Ahmet’i

  • 0
  • 0
  • 941

Çamlıhemşin Çinçivalı Murat Karayalçın’ın Anıları

  • 0
  • 0
  • 777

1946 Yılında Hazırlanan Rize Şehri Kat'i İmar Planı

  • 0
  • 0
  • 965

RİZE TURİZMİNDE POTANSİYEL VAR

  • 0
  • 0
  • 724

RİZELİ SİYASİLERİN DARBE HATIRALARI

  • 0
  • 0
  • 712

ŞAMPİYON RİZESPOR (1973-74 SEZONU)

  • 0
  • 0
  • 740

Rize Sporundan Bir Yıldız Kaydı

  • 0
  • 0
  • 820

O Artik Çok Sevdi̇ği̇ Ci̇mi̇l’i̇n Topraklarinda

  • 0
  • 0
  • 842

24 SAATTE 24 FUTBOLCU TRANSFER EDEN RİZESPOR’A SELAM OLSUN

  • 0
  • 0
  • 898

Rize'nin eskimeyen milletvekili Sami Kumbasar

  • 0
  • 0
  • 1173

Nerede o eski bayramlar

  • 0
  • 0
  • 776

Rizespor Süper Lig'de Lobimiz Amatör Kümede

  • 2
  • 1
  • 888

Dönemine Damgasını Vurmuş Bir İsim

  • 0
  • 0
  • 1072

Dönemine Damgasını Vurmuş Bir İsim Rize Milletvekili TBMM Başkanı Fuat Sirmen

  • 0
  • 0
  • 753

Birlikten kültür doğuyor

  • 0
  • 0
  • 757

Eski İstanbul’un Rizeli Kabadayıları

  • 2
  • 0
  • 11761

Rizespor’un unutulmaz kalecisi Sinan Yenigün

  • 0
  • 0
  • 897

Tarihinden sayfalar

  • 0
  • 0
  • 744

Yazında doğası, çayı ve insanıyla Rize-2

  • 0
  • 0
  • 783

Rize'nin ünlü futbolcuları

  • 0
  • 0
  • 981

Yazında doğası, çayı ve insanıyla Rize-1

  • 0
  • 0
  • 689

Rizeli Savcı Yusuf İzzet Akçal ve Şair Nazım Hikmet’in Bursa Cezaevi hatıraları

  • 0
  • 0
  • 775

Memleket Kokulu Sanatçı Emin Yağcı'nın Ardından

  • 0
  • 0
  • 785

19 Mayıs'ta Doğdu Aşkımız

  • 0
  • 0
  • 759

Gol Kralı zeki ve çevik Rizespor'u Oktay Çevik

  • 0
  • 0
  • 803

Rize Malpet'ten futbolun zirvesine baba hakkı istedi Beşiktaşlı oldu ona Arap Ahmet derlerdi

  • 0
  • 0
  • 907

Rizelilerin hemşerilik teklifini kabulünün 100. Yılı Anısına

  • 0
  • 0
  • 696

Lefter: Rizeliler'i Rize'yi hiç unutmadım

  • 1
  • 1
  • 788

Merhum Başbakan Ahmet Mesut Yılmaz'ın Rize Sevgisi

  • 0
  • 0
  • 760

Çayın Başkentinden Türkiye’nin Başkentine Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz

  • 0
  • 0
  • 681

Rize'nin il oluşunun 99. yıl anısına Lazisatan sancağından Rize vilayetine

  • 0
  • 0
  • 885

Rize'nin il oluşunun 99. yılı anısına

  • 0
  • 0
  • 953

Bir Futbol ve Rizespor Emekçisi: Zafer Numan Kanburoğlu

  • 0
  • 0
  • 707

Kurtuluşa yürek koymuş bir Rizeli Mehmet(Ağa) Ekşioğlu

  • 2
  • 0
  • 1078

Türk Ordusuna Rizelilerin Hediyesi: Rize Teyyaresi

  • 0
  • 0
  • 679

Aspetli hayırsever Ali Rıza Mete'nin vefatının 7. yılı anısına

  • 1
  • 0
  • 775

Vekil Olmak/Asıl Kalmak

  • 0
  • 0
  • 681

Laz Ziya, Ziya Kalkavan

  • 1
  • 0
  • 925

Rize İlinin Bir Lobisi Yok

  • 1
  • 3
  • 1140

Unutulmaz Başhekim

  • 1
  • 0
  • 811

Belediye Bloklarında Sona Yaklaşılıyor

  • 2
  • 0
  • 748

Rize Pazar Tarih Yazar

Rize ilçe ilçe ele alınmalı bir sosyo kültürel envanter çıkarılmalı.....

  • 6
  • 0
  • 1030

Rize Günleri Rize'ye Yakışır Olmalı

  • 3
  • 0
  • 1001

DEĞERLİ SANATKÂR VE GÖNÜL İNSANI ÇAYELİLİ HEMŞEHRİMİZ DURSUN KARACA’NIN ARDINDAN

Bir Çayeli sevdalısı. Bir İstanbul Beyefendisi. Bir cumhuriyet sevdalısı. Eski futbolcu, eski belediye başkan yardımcısı. Kalıcı eserlere imza atmış bir sanatkar ve en önemlisi gönül insanı Dursun Karaca ağabeyimizi kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz.

  • 0
  • 0
  • 123

Vefatının İkinci Yılı Anısına Ahmet Mesut Yılmaz ve Hatıralar

  • 0
  • 0
  • 725

BU TOPRAKLARDAN BİR CİMİLLİ İBO GEÇTİ

  • 0
  • 0
  • 1986

RİZE'NİN KAYBOLAN SEMBOLLERİ

  • 0
  • 0
  • 2102

RİZE’NİN NOSTALJİK DEĞERİ TURİST OTEL VE HATIRALAR

  • 0
  • 0
  • 2709

TURGUT KIRAN’IN ARDINDAN

  • 0
  • 0
  • 3663

RİZE BİZİMDİR VE BAŞKA RİZE YOKTUR

  • 0
  • 0
  • 2691

MÜTEVAZI BİR EFSANE: ALİ YAVUZ

  • 1
  • 0
  • 10695

ÇAY YAPRAĞI ESRA ALKAN'IN KALEMİNDEN DİLE GELDİ

  • 0
  • 0
  • 1342

RİZESPOR'UN KURULUŞ TARİHİ DEĞİŞTİRİLEMEZ

  • 0
  • 0
  • 2364

19 MAYIS TARİHİ RİZESPOR BAYRAMI OLARAK İLAN EDİLMELİDİR

  • 0
  • 0
  • 1462

RİZELİ FUTBOLCULARDAN OLUŞAN RİZESPOR TARİH YAZIYORDU

  • 0
  • 0
  • 6628

TÜRK SİYASET TARİHİNİN İKİ BEYEFENDİ İSMİ: YUSUF İZZET AKÇAL VE EROL YILMAZ AKÇAL

  • 0
  • 0
  • 3791

TÜRK SİYASETİNİN RENKLİ İSMİ: OSMAN KAVRAKOĞLU

  • 0
  • 0
  • 3931

BELEDİYECİLİĞİN BABASI: AYTEKİN KOTİL

  • 0
  • 0
  • 1730

NE RİZE’DE VEFA İSİMLİ BİR SEMT NE DE RİZELİ DE VEFA VAR

  • 0
  • 0
  • 1339

KOCA KAPTAN GÜRSEL AKSEL, RİZESPOR VE VEFA

  • 0
  • 0
  • 1112

OLİMPİYAT VE DÜNYA ŞAMPİYONU RİZE’NİN GURURU: KAZIM AYVAZ

  • 0
  • 0
  • 1593

ATATÜRK’ÜN KADIM DOSTU RİZELİ MATARACI MEHMET EFENDİ

  • 1
  • 0
  • 2280

RİZE ESKİ HÜKÜMET TABİBİ: DOKTOR MEHMET ALİ GÜVEN

  • 0
  • 0
  • 1347

GERİYE HOŞ BİR SEDA KALDI

  • 0
  • 0
  • 1240

RİZELİLERİN DERVİŞ ALİ’Sİ

  • 0
  • 0
  • 1191

YEŞİL MAVİ RENKLER DÜNDAR AKDENİZ’İN ARMAĞANI

  • 0
  • 0
  • 1800

TURGUT AKSOY’UN ARDINDAN: ÖZEL İNSANDI, GÜZEL İNSANDI

  • 0
  • 0
  • 1401

AZMİ KANDEMİR YAŞAYAN TARİHTİR

  • 0
  • 0
  • 1418

ÜÇ GÜZEL ADAM VE ÜÇEL

  • 0
  • 0
  • 1063

TÜRK SİYASET TARİHİNİN RENKLİ İSMİ ALİ TOPUZ'UN ARDINDAN

  • 0
  • 0
  • 1107

SİYASETTE SOL KANAT FUTBOLDA STOPER: ALPER TAŞ

  • 0
  • 0
  • 983

'BİZİM SASU' CENGİZ SARIOĞLU

  • 0
  • 0
  • 1337

RİZE ÇAYINA ADANAN BİR ÖMÜR: MEHMET ZİHNİ DERİN

  • 0
  • 0
  • 1188

RİZE SİYASET TARİHİNDEN RENKLİ BİR POTRE: MEHMET TALAT DOĞAN

  • 0
  • 0
  • 1047